ANITKABİR'İN MİMARİSİ YUNAN MI YOKSA MISIR ....

Estetiğe, sanata ve sanat tarihine dair herşey...

Moderatör: maglor

ANITKABİR'İN MİMARİSİ YUNAN MI YOKSA MISIR ....

Mesajgönderen fame » 22 Ağu 2008 13:49

Anıtkabir'in mimarisinde Yunan mimarisinden mi yoksa Mısır mimarisinden mi etkilenilmiştir?
Kullanıcı avatarı
fame
Üye
 
Mesajlar: 13
Kayıt: 01 Eyl 2007 18:05

Mesajgönderen Fr0d0 » 22 Ağu 2008 18:13

Bence Mısır mimarisinden etkilenmiştir. Çünkü Anıtkabir'in de çok değişik ve gizemli tarafları var. Mısır sanatının düşünsel olarak temeli, tanrıların onurlandırılmasına dayanır.Bunlar için yapılan cenaze tapınakları ve anıtsal mezarlar alabildiğine süslü, heykeller ve rölyeflerle bezeli mekanlardır.Dinsel mimariye ilk örnek pavyon şeklinde çamur ve şeker kamışından yapılmış bir mezardır. Anıtkabirin de mozole ve tören meydanını çevreleyen yardımcı binaların yapılmasında değişik bir çamur kil gibi ondan yapıldığını öğrendim.
Çaylak İç Mimar =)
Kullanıcı avatarı
Fr0d0
Üniversite Temsilcisi
 
Mesajlar: 26
Kayıt: 10 Ağu 2008 00:51

Mesajgönderen bebek » 23 Ağu 2008 23:45

http://tr.wikipedia.org/wiki/Anıtkabir

Sanırım Wiki'ye güveniyorum. Umarım sizi de aydınlatmada yardımcı olur.
bebek
Üniversite Temsilcisi
 
Mesajlar: 113
Kayıt: 11 Ağu 2008 23:03
Konum: İzmir

Mesajgönderen fame » 27 Ağu 2008 10:16

Wikipedyadaki açıklamayı inceledim ..Haklı olarak Anıtkabir'in mimarisinde Türk mimarisinin genel özelliklerden bahsedilmiş.Özellikle Anıtkabir'in genel mimarisiyle ilgili "II. Ulusal Mimarlık Dönemi" olarak adlandırılan dönemin özelliklerini yansıtır. Bu dönemde daha çok anıtsal yönü ağır basan, simetriye önem veren, kesme taş malzemenin kullanıldığı binalar yapılmıştır."şeklinde bir açıklama yapılmıştır. Fakat benim değinmek istediğim esas önemli özellik Anıtkabir'in kolonlarıyla , İon sütunlarıyla Yunan mimarisine benzerliği ve Frodo'nun da dediği gibi Mısır mimarisinin düşünsel olarak en önemli özelliği olan tanrıları onurlandırma amacıyla yapılan cenaze tapınaklarına ve anıtsal mezarlarına benzerliğidir. Bu mezarlarda görülen fazlasıyla süslü heykeller ve rölyefler sadeleştirilmiş ve o günün şartlarına uyarlanarak Anıtkabir'in mimarisine uyarlanmıştır.Bu teoriye en güzel örnek ise Anıtkabir'in önünde uzanan aslanlı yoldur, bu yol Mısır mimarisinde tapınakların önünde uzanan tören yollarına benzemektedir. Bu yollar sayesinde tapınağa ulaşmak isteyen ziyaretçi yol boyunca gerek heykeller gerek sütunlar sayesinde tanrının huzuruna hazırlanır ve bu yol saygı ve minnetin sunulduğu ritüellere mekan olur. Bu bağlamda Anıtkabir'in mimairisinde her iki mimarinin özellikleri görülmektedir , yaptığım tüm bu araştırmalarıma dayanarak vardığım sonuç ; Mısır mimarisinin son çağı olan Sais çağıyla Yunanlıların klasik öncesi sanatı benzer özellik göstermektedir bu yüzden Mısır mimarisi geçmişten bu güne önce Yunan mimarisinde daha sonra da Anıtkabir'in Mimarisinde etkili olmuştur.


Kaynaklar: İnkılap kitapevinden "Mısır Sanatını Tanıyalım", Adnan Turani'nin yazdığı "Dünya Sanat tarihi", Talât Saim Halman'ın yazdığı "Eski Mısır'dan Şiirler", C.W.Ceram'ın yazdığı "Tanrılar, Mezarlar ve Bilginler" ve http://tr.wikipedia.org/wiki/Anıtkabir
Kullanıcı avatarı
fame
Üye
 
Mesajlar: 13
Kayıt: 01 Eyl 2007 18:05

Mesajgönderen maglor » 27 Ağu 2008 14:39

ANITKABİR'İN İNŞAASI
Anıtkabir projesinin belirlenmesinden sonra, inşaatın başlayabilmesi için ilk aşamada kamulaştırılma çalışmalarına başlandı Anıtkabir'in inşaatı ise 9 Ekim 1944'de görkemli bir temel atma töreni ile başladı Anıtkabir'in inşası 9 yıllık bir süre içinde 4 aşamalı olarak yapılmıştır
Birinci Kısım İnşaat: 1944-1945
Toprak seviyesi ve aslanlı yolun istinat duvarının yapılmasını kapsayan birinci kısım inşaata 9 Ekim 1944'te başlamış ve 1945'te tamamlanmıştır
İkinci Kısım İnşaat: 1945-1950
Mozole ve tören meydanını çevreleyen yardımcı binaların yapılmasını kapsayan ikinci kısım inşaat 29 Eylül 1945'te başlamış, 8 Ağustos 1950'de tamamlanmıştır Bu aşamada inşaatın kâgir ve betonarme yapı sistemine göre, temel basıncının azaltılması göz önünde tutularak, anıt kütlesinin "temel projesinin" hazırlanması kararlaştırılmıştır 1947 yılı sonuna kadar mozolenin temel kazısı ve izolasyonu tamamlanmış ve her türlü çöküntüleri engelleyecek olan 11 metre yüksekliğinde betonarme temel sisteminin demir montajı bitirilme aşamasına gelmiştir
Giriş kuleleri ile yol düzeninin önemli bir kısmı, fidanlık tesisi, ağaçlandırma çalışmaları ve arazinin sulama sisteminin büyük bir bölümü tamamlanmıştır
Üçüncü Kısım İnşaat: 1950
Anıtkabir üçüncü kısım inşaatı, anıta çıkan yollar, aslanlı yol, tören meydanı ve mozole üst döşemesinin taş kaplaması, merdiven basamaklarının yapılması, lahit taşının yerine konması ve tesisat işlerinin yapılmasını kapsıyordu
Dördüncü Kısım İnşaat: 1950-1953
Anıtkabir'in 4 kısım inşaatı ise şeref holü döşemesi, tonozlar alt döşemeleri ve şeref holü çevresi taş profilleri ile saçak süslemelerinin yapılmasını kapsıyordu Dördüncü kısım inşaat 20 Kasım 1950'de başlamış ve 1 Eylül 1953'te bitirilmiştir
"Anıtkabir Projesi"nde mozolenin kolonat üstünde yükselen tonoz bir bölüm vardı 4 Aralık 1951 tarihinde hükümet, şeref holünün 28 mlik yüksekliğinin azaltılması ile yapının daha çabuk bitirilmesinin mümkün olup olmadığını mimarlara sordu
Mimarlar yaptıkları çalışmalar sonunda şeref holünü taş bir tonoz yerine, bir betonarme tavan ile örtmenin mümkün olduğunu bildirdiler Böylece tonoz yapının zemine vereceği ağırlık ve bunun doğuracağı teknik mahzurlar da ortadan kalkıyordu
Anıtkabir yapımında beton üzerine dış kaplama malzemesi olarak kolay işlenebilen gözenekli, çeşitli renklerde traverten, mozole içi kaplamalarında ise mermer kullanılmıştır
Heykel grupları, aslan heykelleri ve mozole kolonlarında kullanılan beyaz travertenler Kayseri Pınarbaşı İlçesi'nden, kulenin iç duvarlarında kullanılan beyaz travertenler ise Polatlı ve Malıköy'den getirilmiştir Kayseri Boğazköprü mevkiinden getirilen siyah ve kırmızı travertenler tören meydanı ve kulelerin zemin döşemelerinde, Çankırı Eskipazar'dan getirilen sarı travertenler zafer kabartmaları, şeref holü dış, duvarları ve tören meydanını çevreleyen kolonların yapımında kullanılmıştır
Şeref holünün zemininde kullanılan krem, kırmızı ve siyah mermerler Çanakkale, Hatay ve Adana'dan, şeref holü iç yan duvarlarında kullanılan kaplan postu Afyon'dan, yeşil renk mermer Bilecik'ten getirilmiştir 40 ton ağırlığındaki yekpare lahit taşı Adana'nın Osmaniye İlçesi'nden, lahitin yan duvarlarını kaplayan beyaz mermer ise Afyon'dan getirilmiştir

ANITKABİR'İN MİMARİ ÖZELLİKLERİ
Türk mimarlığında 1940-1950 yılları arası, "II Ulusal Mimarlık Dönemi" olarak adlandırılır Bu dönemde daha çok anıtsal yönü ağır basan, simetriye önem veren, kesme taş malzemenin kullanıldığı binalar yapılmıştır Anıtkabir bu dönemin özelliklerini taşımaktadır
Bu dönem özellikleri ile birlikte Anıtkabir'de Selçuklu ve Osmanlı mimari özelliklerine ve süsleme öğelerine sıkça rastlanır
Örneğin dış cephelerde, duvarların çatı ile birleştiği yerde kuleleri dört yandan saran Selçuklu taş işçiliğinde testere dişi olarak adlandırılan bordür bulunmaktadır Ayrıca Anıtkabir'in bazı yerlerinde (Mehmetçik Kulesi, Müze Müdürlüğü) kullanılan çarkıfelek ve rozet denilen taş süslemeler Selçuklu ve Osmanlı sanatında da göze çarpmaktadır
Bütün bu özellikleriyle yapıldığı dönemin en iyi örneklerinden biri olan Anıtkabir yaklaşık 750000 m² lik bir alanı kaplamakta olup, Barış Parkı ve Anıt Bloku olarak iki kısma ayrılır

A- BARIŞ PARKI
Anıtkabir; Atatürk'ün "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" özdeyişinden ilham alınarak, çeşitli yabancı ülkelerden ve Türkiye'nin bazı bölgelerinden getirilen fidanlarla oluşturulan Barış Parkı içinde yükselmektedir
Afganistan, ABD, Almanya, Avusturya, Belçika, Çin, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hindistan, Irak, İngiltere, İspanya, İsrail, İsveç, İtalya, Japonya, Kanada, Kıbrıs, Mısır, Norveç, Portekiz, Yugoslavya ve Yunanistan'dan çeşitli ağaç ve fidanlar getirilmiştir Bugün Barış Parkı'nda 104 ayrı türden yaklaşık 48500 adet süs ağacı, ağaççık ve süs bitkisi bulunmaktadır

B- ANIT BLOKU
Anıtkabir Anıt Bloku üç bölümden oluşmaktadır
1- Aslanlı Yol
2- Tören Meydanı
3- Mozole
Anıtkabir'e Tandoğan kapısından girildiğinde Barış Parkı içerisinde uzanan yoldan Aslanlı Yol başındaki 26 basamaklı geniş merdivenlere ulaşılır Merdivenin hemen başında karşılıklı olarak istiklal ve hürriyet kuleleri yer alır
Anıtkabir yapı topluluğu içinde, simetri gözetilerek yerleştirilmiş olan on adet kule vardır Bu kulelere ulusumuzun ve devletimizin oluşumunda büyük tesirleri olan yüce kavramları temsil eden isimler verilmiştir Kuleler, plan ve yapı bakımından birbirinin benzeridir Kareye yakın 12 x14 x7,20 m boyutlarında dikdörtgen plan üzerine kurulmuş olan kulelerin üzeri piramit biçiminde çatılarla örtülüdür Çatıların tepelerinde, eski Türk çadırlarında görülen tunç mızrak ucu vardır Eski Türk kilim desenlerinden alınmış geometrik süslemeler, fresk tekniğinde uygulanmıştır
Ayrıca kulelerin iç duvarlarında, o kulenin ismiyle ilgili bir kompozisyon ve Atatürk'ün özlü sözleri bulunmaktadır



alinti, kaynak: frmacil.com/mustafa-kemal-ataturk
iç mi mimar yoksa iç mimar

Resim
Kullanıcı avatarı
maglor
Moderatör
 
Mesajlar: 605
Kayıt: 21 Nis 2007 00:48

Mesajgönderen Fr0d0 » 27 Ağu 2008 16:38

Teşekkürler maglor bizi aydınlattığın için.
Çaylak İç Mimar =)
Kullanıcı avatarı
Fr0d0
Üniversite Temsilcisi
 
Mesajlar: 26
Kayıt: 10 Ağu 2008 00:51

Re: ANITKABİR'İN MİMARİSİ YUNAN MI YOKSA MISIR ....

Mesajgönderen ender » 13 Mar 2011 19:34

Mısır mimarisidir. Bunun hakkında bir çok makale yayınlandı.
ender
Üye
 
Mesajlar: 1
Kayıt: 13 Mar 2011 19:31


Dön Estetik&Sanat

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 5 misafir

cron