Yer Döşemesinde Ahşabın Önemi Nedir?
Doğaya düşkün olan herkes ahşabı sever. Çünkü ; ahşap sıcak ve güzeldir. Ahşaptaki doğallık dünyada başka malzemelerde ender bulunur. Doğal ahşap sağlıklıdır, güzelliktir. İnsanda her zaman hoş bir rahatlık duygusu yaratır. Dolayısıyla yer döşemesinde ahşap her zaman doğru seçimdir. Ahşabın yerine yer döşemesinde kullanılan halı ve sentetik suni malzemeler hiçbir zaman ahşabın verdiği sıcaklığı ve güzelliği veremezler. Doğal ahşap döşemelerde alerjik ve solunum yolu rahatsızlıkları olmaz. Ahşap döşemelerin bakımı ve temizliği kolaydır. Evlerde çocuklar için güvenli bir yer döşemesi malzemesidir. Özet olarak ahşap, yer döşemesinde biz insanlar için dosttur
Neden Cilalı Ahşap Lamine Parke ?
1- Lamine edilmemiş doğal ahşap ne kadar kurutulursa kurutulsun ortam şartlarına bağlı olarak mutlaka çalışır ve dönme yapar. Çünkü ahşap, doğaldır ve canlıdır. Lamine edilmemiş masif ahşabı döşeme olarak muhafaza etmek ve korumak çok zordur. Bu yüzden döşeme olarak kullanılacak ahşap, lamine edilmelidir. Bilgisayar destekli en ileri teknolojiyi kullanarak ürettiğimiz ahşap parke yer döşemeleri P.V.C. esaslı, su bazlı, çevre dostu tutkal kullanılarak basınç altında iki kat olarak, sıcak preslerde yapıştırılarak elde edilir. Bu işleme laminasyon denir. Lamine edilmiş ahşap parke yer döşemesi; dönmez, çalışmaz, döşendiği ilk günkü konumunu muhafaza eder. İlk günkü sıcak ve güzel görüntüsünü bozmaz.
2- Ahşap yer döşemesini dış etkenlerden korumak ve daha güzel bir görünüm sağlamak için cilalamak gerekir. İnşaat teknolojisinde mekanın boyası ve parke yer döşemesi öncelik açısından her zaman sorun yaratmıştır. Ya duvardaki boya tahrip olmuştur yada parke cilası bozulmuştur. Ayrıca klasik tarzda döşenmiş ahşap parkeyi döşendiği mahalde sistire yapmak, istenilen kaliteyi vermediği gibi her zaman problem yaratmaktadır. Ahşap lamine parkeler çok özel teknikle sistire yapılmakta ve P.A. UV ipek vernik kullanılarak cilalanmaktadır. Bütün bu teknik nedenlerden ötürü günümüzde yer döşemelerinde lamine edilmiş, cilalanmış herşeyi ile bitmiş hazır parke kullanmak döşemede rahatlık ve çabukluk sağlamaktadır. Ve mekanda hiçbir tahribata, kirliliğe, kokuya neden olmadan döşenmektedir
3- Yerden ısıtma sistemlerine karşı en mukavim parke yer döşemesi, lamine ahşap parkedir
Ahşabın Döşeme Malzemesi Olarak Tercih Nedenleri:
Ahşap sahip olduğu iyi özellikleri nedeniyle yüzyıllardan beri, nerede yüksek istekler söz konusu olmuş ise orada gündeme gelmiştir. Ahşap ilk olarak saray, manastır, şato ve benzeri özel yapıların zemin kaplamalarında kullanılmıştır. Daha sonra aristokratların ve zenginlerin konutlarına girmiştir. Bir el sanatı olarak üretilip döşenen parkeler, teknolojideki gelişmelerle endüstriyel üretime geçildikten sonra daha yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Genel olarak ahşap parke, alternatif malzemelere göre estetik, hijyenik, teknolojik ve ekonomik üstünlüklere sahiptir.
Estetik Üstünlükleri:
Odun hücre dokusundan ibaret organik bir maddedir. Ağaçlar her yıl bir önceki yılın odunu üzerine yeni bir odun tabakası oluşturur. Böylece kesit yüzeylerinde odun dokusunun yapısı ile ilgili farklılıklar ortaya çıkar. Bu farklılıklar yıllık halka, trahe ve öz ışınlarının yapısı ile ilgili olup, ağaç türleri için tanıtıcı bir işaret oluşturmaktadır. Bu, odunun tekstürü olarak bilinmektedir. Odunun tekstürü estetik bakımdan önemlidir. Değişik kesitlerde farklı görüntüler ortaya çıkmaktadır.
Odun çok değişik renklere ve renk tonlarına sahiptir. Sarımsı beyazdan sarının değişik tonlarına, kırmızı ve kahverenginin bütün tonlarına sahiptir. Yeşil hatta siyah renkte olabilmektedir. Renkler mat ya de ipek gibi pırıltılı ve yanar döner ya da kuvvetli parlak olabilmektedir. Özet olarak estetik bakımdan ahşap gibi çok güzel imkanlar sunabilen başka bir doğal döşeme malzemesi yoktur.
Ahşap döşemelerin estetik etkisi, doğal büyüyen bir hammaddenin yakınlığını, sıcaklığını hissettirir ve insanda bir rahatlama etkisi yapar. Çalışma ortamlarında ahşap döşemelerinin psikolojik rahatlık yarattığı ve böylece verimin yükseldiği, yorgunluk ve kaza sayısının azaldığı tespit edilmiştir.
Hijyenik Üstünlükleri:
Döşemelerdeki hijyenik istekler içerisinde en başta “taban sıcaklığı” yada “döşeme sıcaklığı” gelmektedir. İnsanların oda içerisinde tabanın sıcaklığı yaklaşık olarak 25 0C ile 35 0C olduğu zaman huzur ve rahatlık duydukları tespit edilmiştir. Eğer sıcaklık bunun altına düşerse taban soğuk olarak hissedilmektedir. İnsanlar konutlarda daima taban ile temas halinde oldukları için tabanın termik özellikleri önem kazanmaktadır. Çimento, taş, fayans gibi bütün yapay kaplama malzemeleri soğukluk duygusu verirken, halı ve ahşap kaplamalar sıcak bir duygu verirler. Soğuk tabanlı kaplamaların özellikle kadınlarda ağır hastalıklara sebep olduğu belirtilmektedir. Ahşap, depoladığı ısıyı uzun süre koruyabilen ender malzemelerden biridir.
Esasen taban sıcaklığının tamamen basit fiziksel bir olay olmadığı ve psikolojik yönünün de olduğu bilinmektedir.
Akustik Üstünlükler:
Ahşap malzeme, sesi absorbe ederek yansımayı ve yankılanmayı önlemektedir. Bu özelliği nedeniyle toplantı yerlerinde, eğitim öğretim yapılan derslik, salon ve laboratuarlarda, sesin kulağa uğultusuz net bir şekilde gelebilmesi için tavan, taban yada duvarların ahşap ile kaplanması uygun bulunmaktadır.
Teknolojik ve Ekonomik Üstünlükleri:
Ahşap kaplamaların teknolojik özellikleri içerisinde en başta sertlik gelmektedir. Her taban kaplaması, sandalye ve mobilyaların ayaklarının ve tekerleklerinin ezici etkileri altında bulunmaktadır.
Ahşap parke kaplamaların yüzeye gelen bu tip presleme basıncını çok iyi karşıladığı bilinmektedir. Örneğin %12 rutubette liflere dik yönde janka sertlik değeri kayında 450 kp/cm2, meşede 450 kp/cm2, çamda 250 kp/cm2’dir.
Zemin kaplama malzemeleri için aşınmaya karşı koyma diğer önemli teknolojik özelliktir. Kaplamalar insanların yürümesi ile devamlı olarak sürtünme ve çarpa şeklindeki kuvvetlerle karşı karşıya bulunmaktadır. Konutlarda, iş yerlerinde, fabrikalarda, taşıt araçlarında insanların ayaklarının ve kullanılan araçların tekerlek ve tabanlarının sürtünmesi ile aşınma meydana gelmektedir. Ahşap kaplamalar bu aşındırıcı etkilere karşı koyabilmekte, yer yer meydana gelen aşınmalarla oluşan yüzey düzensizlikleri sistre ve bakım yapmak suretiyle giderilebilmektedir.
Elastikli yer kaplamaları için aranan diğer bir özelliktir. Elastik bir malzeme olan ahşap taban kaplaması olarak, taş, beton, fayans, seramik, mozaik gibi malzemelere nazaran insan için daha rahat bir döşeme oluşturmaktadır. Ahşap elastik olduğu için yürümede, koşmada, hoplayıp zıplamada rahatlık sağlamakta ve ayakları ve mafsalları korumaktadır. Bu nedenle spor salonları ahşapla döşenmektedir.
Ahşap, ekonomik bir malzemedir. Diğer kaplama malzemeleri ile karşılaştırılırsa hemen daha ucuz olduğunu söylemek mümkündür. Ağaç türlerinin çok olması, kaplama malzemesi olarak çok değişik şekillerde kullanılabilmesi daima daha ucuz bir kaplama imkanını vermektedir. Bundan başka ahşap masif parkeler uzun bir ömre sahiptir. Aşınan, yıpranan masif ahşap kaplamalar sistre ve bakım yapılarak iyi duruma getirilebilmekte ve böylece çok uzun süre kullanılabilmektedir.
Ahşabın İstenmeyen Özellikleri:
Ahşabın yukarda sayılan iyi özelliklerinin yanında kötü özellikleri de vardır. Yeni kesilen bir ağaçtan alınan ahşapta yüksek derecede su bulunmaktadır. Ahşabı bu halde kullanabilen bir kullanım yeri yoktur. Kullanılmadan önce kurutulması gerekir. Organik bir madde olması nedeniyle yanmakta ve çürümektedir. Ayrıca higroskopik bir madde olması ve heterojen yapısı nedeniyle havanın neminden etkilenmekte ve çalışmaktadır. Fakat tekniğine uygun şekilde kurutmak suretiyle çürümesini önlemek, çalışmasını minimuma indirmek mümkündür. Bilindiği gibi kuru ağaç malzeme çürümez. Mantarlar %20’nin altına kadar kurutulmuş ahşap malzemede yaşayıp gelişemezler. Kullanım yerinin rutubet isteği dikkate alınarak kullanım yerinin denge rutubetine kadar kurutulmuş malzeme pek az çalışır.
Ahşap ve Rutubet:
Taze kesilmiş odun içerisinde yüksek miktarda su bulunmaktadır. Odunun içerisindeki bu su, hücre çeperi içerisinde ve daha fazla olmak üzere hücre boşluklarında bulunabilir. Hücre boşluklarında bulunan suya “serbest su”, hücre çeperinde bulunan suya “hücre çeperine bağlı su” denmektedir. Odunda serbest suyun hiç bulunmadığı, buna karşılık bağlı suyun maksimum düzeyde bulunduğu noktaya “lif doygunluğu noktası” denmektedir. Lif doygunluğu rutubet derecesi, ancak odunun bulunduğu ortamın su buharı ile tam doygun bulunması halinde meydana gelmektedir. Lif doygunluğu rutubet derecesi, ağaç türlerine göre %20 ile %40 arasında değişmekte ve ortalama %30 kabul edilmektedir.
Lif doygunluğu rutubet derecesi ağaç malzeme teknolojisi ve kurutma bakımından önemlidir:
- Ağaç malzemenin su kaybı ile boyutlarında meydana gelen değişmeler, taze halden lif doygunluğuna ulaştıktan sonra başlamaktadır.
- Lif doygunluğuna ulaşıncaya kadar kuruma sabit ve hızlı bir seyir takip etmekte, buna karşılık lif doygunluğunun altında kuruma hızı düşmekte ve gittikçe azalmaktadır.
Lif doygunluğu rutubet derecesi ile tam kuru hal arasındaki higroskopik bölgede, higroskopik bir madde olan odun ile hiproskopik bir ortam olan hava arasında sürekli bir nem alışverişi olmaktadır. Genel olarak “sorpsiyon” adı verilen nem alışverişinde odunun havadan su alması olayına “adsorpsiyon”, su vermesi ve kurutulması olayına “desorpsiyon” denmektedir.
Sorpsiyon olayının başlangıcında çok düşük rutubet derecelerinde su molekülleri ile odun selüloz zincir molekülleri arasında moleküler çekme güçleri önemli derecede rol oynamaktadır. Bu olayda su, selüloz zincir moleküllerinin yanlarında bulunan hidroksil (OH) gruplarına kimyasal yola bağlanmaktadır. Serbest olan bütün hidroksil gruplarının tamamen su ile doygun hale gelmesi ile sona eren sorpsiyonun bu ilk haftasına “moleküler sorpsiyon” ya da “kemosorpsiyon” denmektedir.
“Moleküler sorpsiyon” sona erdikten sonra, odun çok geniş olan iç yüzeyi dolayısıyla (200 m2/ gr) atmosferden su buharı çekmeye devam eder ve birden fazla moleküller tabakalar halinde hücre çeperinin iç yüzeyi üzerine kondense ederek yerleştirir. Sorpsiyonun bu safhasına “adsorpsiyon” denmektedir.
Moleküler sorpsiyon %0-7, adsorpsiyon %7-15, rutubet dereceleri arasında meydana gelmektedir.
Odunun %15’in üstündeki rutubet derecelerinde ise çevredeki havanın su buharı hücre çeperi içerisindeki su, mikroskopik ince borulara mevcut kapiler kuvvetler yardımı ile kondense edilerek biriktirilmektedir. Bu haldeki rutubet alışına “kapiler kondensasyon” denmektedir. Kapiler kondensasyon, odun lif doygunluğu rutubet derecesine ulaştıktan sonra sona erer. Odunun daha fazla su alabilmesi için su ile temas etmesi gerekmektedir. Odun suya daldırılıp su içerisinde bekletilirse, tam yaş hale ulaşır. Tam yaş haldeki ağaç malzeme, su ve odun maddesinden ibarettir.
Yukarıda açıklanan sorpsiyon olayının bu üç safhasını tam anlamı ile birbirinden ayırmak mümkün değildir.
__________________________________O__________________________
DÖŞEME
Döşeme istikameti esasen zevk meselesidir. Döşemeyi ana ışık kaynağına uzunlamasına ve yürüme istikametinin enine döşenmesi tavsiye olunur. Bu tavsiyeye uyulması çoğunlukla mümkün değildir, çünkü karşı tarafta örn. kapı ve pencereler yerleştirilmiştir. Burada kendi zevkinize göre karar vermelisiniz. Laminat diyagonal döşenebildiği gibi, ilgili geçiş profilleri ile zemin üzerinde değişik istikatelerde de döşenebilmektedir. Eğer alt zemin bir döşeme tahtasından oluşuyorsa, o zaman laminat panelleri döşeme tahtasının uzunlamasının enine döşenmelidir.
Duvar mesafesi
Döşenmiş olan laminat döşeme ve duvar arasındaki mesafe, laminat döşemede dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan bir tanesidir. Mesafe 12 ve 15 mm arasında olmalıdır ve döşeme esnasında mesafe takozları (Alet) ile sabitleştirilmektedir. Laminat bir ahşap malzemedir ve hacmi nem etkisinde (şişme) artmaktadır veya kuru bir çevrede de hacmi azalmaktadır (Büzülme). Bu nedenle, sonraları şişmeden dolayı hasar oluşmaması için laminat döşemeye çalışması için alan bırakılması önemlidir. Hasar olarak oluşabilecek şeyler: açık oluklar, uzunlamasına oluklara paralel olarak oluklanmalar, oluk bölümünde dekor çatlamaları ile birlikte birikimler, zeminin dikilmesi (Tümsek).