AHŞAP YER DÖŞEMELERİ

Bu bölümde piyasaya yeni çıkan malzemeleri tanıtabilir,uygulamalarını anlatabilir ve her çeşit malzeme ile ilgili bilgileri yazabilirsiniz...

Moderatör: maglor

AHŞAP YER DÖŞEMELERİ

Mesajgönderen rhino » 04 Eki 2007 21:44

Yer Döşemesinde Ahşabın Önemi Nedir?

Doğaya düşkün olan herkes ahşabı sever. Çünkü ; ahşap sıcak ve güzeldir. Ahşaptaki doğallık dünyada başka malzemelerde ender bulunur. Doğal ahşap sağlıklıdır, güzelliktir. İnsanda her zaman hoş bir rahatlık duygusu yaratır. Dolayısıyla yer döşemesinde ahşap her zaman doğru seçimdir. Ahşabın yerine yer döşemesinde kullanılan halı ve sentetik suni malzemeler hiçbir zaman ahşabın verdiği sıcaklığı ve güzelliği veremezler. Doğal ahşap döşemelerde alerjik ve solunum yolu rahatsızlıkları olmaz. Ahşap döşemelerin bakımı ve temizliği kolaydır. Evlerde çocuklar için güvenli bir yer döşemesi malzemesidir. Özet olarak ahşap, yer döşemesinde biz insanlar için dosttur




Neden Cilalı Ahşap Lamine Parke ?

1- Lamine edilmemiş doğal ahşap ne kadar kurutulursa kurutulsun ortam şartlarına bağlı olarak mutlaka çalışır ve dönme yapar. Çünkü ahşap, doğaldır ve canlıdır. Lamine edilmemiş masif ahşabı döşeme olarak muhafaza etmek ve korumak çok zordur. Bu yüzden döşeme olarak kullanılacak ahşap, lamine edilmelidir. Bilgisayar destekli en ileri teknolojiyi kullanarak ürettiğimiz ahşap parke yer döşemeleri P.V.C. esaslı, su bazlı, çevre dostu tutkal kullanılarak basınç altında iki kat olarak, sıcak preslerde yapıştırılarak elde edilir. Bu işleme laminasyon denir. Lamine edilmiş ahşap parke yer döşemesi; dönmez, çalışmaz, döşendiği ilk günkü konumunu muhafaza eder. İlk günkü sıcak ve güzel görüntüsünü bozmaz.
2- Ahşap yer döşemesini dış etkenlerden korumak ve daha güzel bir görünüm sağlamak için cilalamak gerekir. İnşaat teknolojisinde mekanın boyası ve parke yer döşemesi öncelik açısından her zaman sorun yaratmıştır. Ya duvardaki boya tahrip olmuştur yada parke cilası bozulmuştur. Ayrıca klasik tarzda döşenmiş ahşap parkeyi döşendiği mahalde sistire yapmak, istenilen kaliteyi vermediği gibi her zaman problem yaratmaktadır. Ahşap lamine parkeler çok özel teknikle sistire yapılmakta ve P.A. UV ipek vernik kullanılarak cilalanmaktadır. Bütün bu teknik nedenlerden ötürü günümüzde yer döşemelerinde lamine edilmiş, cilalanmış herşeyi ile bitmiş hazır parke kullanmak döşemede rahatlık ve çabukluk sağlamaktadır. Ve mekanda hiçbir tahribata, kirliliğe, kokuya neden olmadan döşenmektedir
3- Yerden ısıtma sistemlerine karşı en mukavim parke yer döşemesi, lamine ahşap parkedir
Ahşabın Döşeme Malzemesi Olarak Tercih Nedenleri:

Ahşap sahip olduğu iyi özellikleri nedeniyle yüzyıllardan beri, nerede yüksek istekler söz konusu olmuş ise orada gündeme gelmiştir. Ahşap ilk olarak saray, manastır, şato ve benzeri özel yapıların zemin kaplamalarında kullanılmıştır. Daha sonra aristokratların ve zenginlerin konutlarına girmiştir. Bir el sanatı olarak üretilip döşenen parkeler, teknolojideki gelişmelerle endüstriyel üretime geçildikten sonra daha yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Genel olarak ahşap parke, alternatif malzemelere göre estetik, hijyenik, teknolojik ve ekonomik üstünlüklere sahiptir.
Estetik Üstünlükleri:

Odun hücre dokusundan ibaret organik bir maddedir. Ağaçlar her yıl bir önceki yılın odunu üzerine yeni bir odun tabakası oluşturur. Böylece kesit yüzeylerinde odun dokusunun yapısı ile ilgili farklılıklar ortaya çıkar. Bu farklılıklar yıllık halka, trahe ve öz ışınlarının yapısı ile ilgili olup, ağaç türleri için tanıtıcı bir işaret oluşturmaktadır. Bu, odunun tekstürü olarak bilinmektedir. Odunun tekstürü estetik bakımdan önemlidir. Değişik kesitlerde farklı görüntüler ortaya çıkmaktadır.
Odun çok değişik renklere ve renk tonlarına sahiptir. Sarımsı beyazdan sarının değişik tonlarına, kırmızı ve kahverenginin bütün tonlarına sahiptir. Yeşil hatta siyah renkte olabilmektedir. Renkler mat ya de ipek gibi pırıltılı ve yanar döner ya da kuvvetli parlak olabilmektedir. Özet olarak estetik bakımdan ahşap gibi çok güzel imkanlar sunabilen başka bir doğal döşeme malzemesi yoktur.
Ahşap döşemelerin estetik etkisi, doğal büyüyen bir hammaddenin yakınlığını, sıcaklığını hissettirir ve insanda bir rahatlama etkisi yapar. Çalışma ortamlarında ahşap döşemelerinin psikolojik rahatlık yarattığı ve böylece verimin yükseldiği, yorgunluk ve kaza sayısının azaldığı tespit edilmiştir.
Hijyenik Üstünlükleri:
Döşemelerdeki hijyenik istekler içerisinde en başta “taban sıcaklığı” yada “döşeme sıcaklığı” gelmektedir. İnsanların oda içerisinde tabanın sıcaklığı yaklaşık olarak 25 0C ile 35 0C olduğu zaman huzur ve rahatlık duydukları tespit edilmiştir. Eğer sıcaklık bunun altına düşerse taban soğuk olarak hissedilmektedir. İnsanlar konutlarda daima taban ile temas halinde oldukları için tabanın termik özellikleri önem kazanmaktadır. Çimento, taş, fayans gibi bütün yapay kaplama malzemeleri soğukluk duygusu verirken, halı ve ahşap kaplamalar sıcak bir duygu verirler. Soğuk tabanlı kaplamaların özellikle kadınlarda ağır hastalıklara sebep olduğu belirtilmektedir. Ahşap, depoladığı ısıyı uzun süre koruyabilen ender malzemelerden biridir.
Esasen taban sıcaklığının tamamen basit fiziksel bir olay olmadığı ve psikolojik yönünün de olduğu bilinmektedir.
Akustik Üstünlükler:

Ahşap malzeme, sesi absorbe ederek yansımayı ve yankılanmayı önlemektedir. Bu özelliği nedeniyle toplantı yerlerinde, eğitim öğretim yapılan derslik, salon ve laboratuarlarda, sesin kulağa uğultusuz net bir şekilde gelebilmesi için tavan, taban yada duvarların ahşap ile kaplanması uygun bulunmaktadır.
Teknolojik ve Ekonomik Üstünlükleri:

Ahşap kaplamaların teknolojik özellikleri içerisinde en başta sertlik gelmektedir. Her taban kaplaması, sandalye ve mobilyaların ayaklarının ve tekerleklerinin ezici etkileri altında bulunmaktadır.
Ahşap parke kaplamaların yüzeye gelen bu tip presleme basıncını çok iyi karşıladığı bilinmektedir. Örneğin %12 rutubette liflere dik yönde janka sertlik değeri kayında 450 kp/cm2, meşede 450 kp/cm2, çamda 250 kp/cm2’dir.
Zemin kaplama malzemeleri için aşınmaya karşı koyma diğer önemli teknolojik özelliktir. Kaplamalar insanların yürümesi ile devamlı olarak sürtünme ve çarpa şeklindeki kuvvetlerle karşı karşıya bulunmaktadır. Konutlarda, iş yerlerinde, fabrikalarda, taşıt araçlarında insanların ayaklarının ve kullanılan araçların tekerlek ve tabanlarının sürtünmesi ile aşınma meydana gelmektedir. Ahşap kaplamalar bu aşındırıcı etkilere karşı koyabilmekte, yer yer meydana gelen aşınmalarla oluşan yüzey düzensizlikleri sistre ve bakım yapmak suretiyle giderilebilmektedir.
Elastikli yer kaplamaları için aranan diğer bir özelliktir. Elastik bir malzeme olan ahşap taban kaplaması olarak, taş, beton, fayans, seramik, mozaik gibi malzemelere nazaran insan için daha rahat bir döşeme oluşturmaktadır. Ahşap elastik olduğu için yürümede, koşmada, hoplayıp zıplamada rahatlık sağlamakta ve ayakları ve mafsalları korumaktadır. Bu nedenle spor salonları ahşapla döşenmektedir.
Ahşap, ekonomik bir malzemedir. Diğer kaplama malzemeleri ile karşılaştırılırsa hemen daha ucuz olduğunu söylemek mümkündür. Ağaç türlerinin çok olması, kaplama malzemesi olarak çok değişik şekillerde kullanılabilmesi daima daha ucuz bir kaplama imkanını vermektedir. Bundan başka ahşap masif parkeler uzun bir ömre sahiptir. Aşınan, yıpranan masif ahşap kaplamalar sistre ve bakım yapılarak iyi duruma getirilebilmekte ve böylece çok uzun süre kullanılabilmektedir.
Ahşabın İstenmeyen Özellikleri:

Ahşabın yukarda sayılan iyi özelliklerinin yanında kötü özellikleri de vardır. Yeni kesilen bir ağaçtan alınan ahşapta yüksek derecede su bulunmaktadır. Ahşabı bu halde kullanabilen bir kullanım yeri yoktur. Kullanılmadan önce kurutulması gerekir. Organik bir madde olması nedeniyle yanmakta ve çürümektedir. Ayrıca higroskopik bir madde olması ve heterojen yapısı nedeniyle havanın neminden etkilenmekte ve çalışmaktadır. Fakat tekniğine uygun şekilde kurutmak suretiyle çürümesini önlemek, çalışmasını minimuma indirmek mümkündür. Bilindiği gibi kuru ağaç malzeme çürümez. Mantarlar %20’nin altına kadar kurutulmuş ahşap malzemede yaşayıp gelişemezler. Kullanım yerinin rutubet isteği dikkate alınarak kullanım yerinin denge rutubetine kadar kurutulmuş malzeme pek az çalışır.
Ahşap ve Rutubet:
Taze kesilmiş odun içerisinde yüksek miktarda su bulunmaktadır. Odunun içerisindeki bu su, hücre çeperi içerisinde ve daha fazla olmak üzere hücre boşluklarında bulunabilir. Hücre boşluklarında bulunan suya “serbest su”, hücre çeperinde bulunan suya “hücre çeperine bağlı su” denmektedir. Odunda serbest suyun hiç bulunmadığı, buna karşılık bağlı suyun maksimum düzeyde bulunduğu noktaya “lif doygunluğu noktası” denmektedir. Lif doygunluğu rutubet derecesi, ancak odunun bulunduğu ortamın su buharı ile tam doygun bulunması halinde meydana gelmektedir. Lif doygunluğu rutubet derecesi, ağaç türlerine göre %20 ile %40 arasında değişmekte ve ortalama %30 kabul edilmektedir.
Lif doygunluğu rutubet derecesi ağaç malzeme teknolojisi ve kurutma bakımından önemlidir:
- Ağaç malzemenin su kaybı ile boyutlarında meydana gelen değişmeler, taze halden lif doygunluğuna ulaştıktan sonra başlamaktadır.
- Lif doygunluğuna ulaşıncaya kadar kuruma sabit ve hızlı bir seyir takip etmekte, buna karşılık lif doygunluğunun altında kuruma hızı düşmekte ve gittikçe azalmaktadır.
Lif doygunluğu rutubet derecesi ile tam kuru hal arasındaki higroskopik bölgede, higroskopik bir madde olan odun ile hiproskopik bir ortam olan hava arasında sürekli bir nem alışverişi olmaktadır. Genel olarak “sorpsiyon” adı verilen nem alışverişinde odunun havadan su alması olayına “adsorpsiyon”, su vermesi ve kurutulması olayına “desorpsiyon” denmektedir.
Sorpsiyon olayının başlangıcında çok düşük rutubet derecelerinde su molekülleri ile odun selüloz zincir molekülleri arasında moleküler çekme güçleri önemli derecede rol oynamaktadır. Bu olayda su, selüloz zincir moleküllerinin yanlarında bulunan hidroksil (OH) gruplarına kimyasal yola bağlanmaktadır. Serbest olan bütün hidroksil gruplarının tamamen su ile doygun hale gelmesi ile sona eren sorpsiyonun bu ilk haftasına “moleküler sorpsiyon” ya da “kemosorpsiyon” denmektedir.

“Moleküler sorpsiyon” sona erdikten sonra, odun çok geniş olan iç yüzeyi dolayısıyla (200 m2/ gr) atmosferden su buharı çekmeye devam eder ve birden fazla moleküller tabakalar halinde hücre çeperinin iç yüzeyi üzerine kondense ederek yerleştirir. Sorpsiyonun bu safhasına “adsorpsiyon” denmektedir.
Moleküler sorpsiyon %0-7, adsorpsiyon %7-15, rutubet dereceleri arasında meydana gelmektedir.
Odunun %15’in üstündeki rutubet derecelerinde ise çevredeki havanın su buharı hücre çeperi içerisindeki su, mikroskopik ince borulara mevcut kapiler kuvvetler yardımı ile kondense edilerek biriktirilmektedir. Bu haldeki rutubet alışına “kapiler kondensasyon” denmektedir. Kapiler kondensasyon, odun lif doygunluğu rutubet derecesine ulaştıktan sonra sona erer. Odunun daha fazla su alabilmesi için su ile temas etmesi gerekmektedir. Odun suya daldırılıp su içerisinde bekletilirse, tam yaş hale ulaşır. Tam yaş haldeki ağaç malzeme, su ve odun maddesinden ibarettir.
Yukarıda açıklanan sorpsiyon olayının bu üç safhasını tam anlamı ile birbirinden ayırmak mümkün değildir.
__________________________________O__________________________

DÖŞEME
Döşeme istikameti esasen zevk meselesidir. Döşemeyi ana ışık kaynağına uzunlamasına ve yürüme istikametinin enine döşenmesi tavsiye olunur. Bu tavsiyeye uyulması çoğunlukla mümkün değildir, çünkü karşı tarafta örn. kapı ve pencereler yerleştirilmiştir. Burada kendi zevkinize göre karar vermelisiniz. Laminat diyagonal döşenebildiği gibi, ilgili geçiş profilleri ile zemin üzerinde değişik istikatelerde de döşenebilmektedir. Eğer alt zemin bir döşeme tahtasından oluşuyorsa, o zaman laminat panelleri döşeme tahtasının uzunlamasının enine döşenmelidir.

Duvar mesafesi
Döşenmiş olan laminat döşeme ve duvar arasındaki mesafe, laminat döşemede dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan bir tanesidir. Mesafe 12 ve 15 mm arasında olmalıdır ve döşeme esnasında mesafe takozları (Alet) ile sabitleştirilmektedir. Laminat bir ahşap malzemedir ve hacmi nem etkisinde (şişme) artmaktadır veya kuru bir çevrede de hacmi azalmaktadır (Büzülme). Bu nedenle, sonraları şişmeden dolayı hasar oluşmaması için laminat döşemeye çalışması için alan bırakılması önemlidir. Hasar olarak oluşabilecek şeyler: açık oluklar, uzunlamasına oluklara paralel olarak oluklanmalar, oluk bölümünde dekor çatlamaları ile birlikte birikimler, zeminin dikilmesi (Tümsek).
rhino
Üye
 
Mesajlar: 70
Kayıt: 29 Eyl 2007 21:55

PARKE

Mesajgönderen rhino » 04 Eki 2007 21:45

Parke alırken en çok dikkat etmeniz gereken şey kuruluğu, gönyesi ve sınıfıdır. Gönyesi, parkenin düzgünlüğünü gösterir. Parkenin ağacı ne kadar düz renkte ise sınıfı da o derece iyidir. İthal parkelerde fazla sınıf bulunmazken, yerli parkelerde dört sınıf bulunmaktadır.
Parke, kolay temizlenmesi ve toz tutmaması nedeniyle çok tercih edilir. Fazla sayıda desen ve model çeşidine sahiptir.

• Hazır parke: Üst yüzyi cila veya vernikle parlatılmış olan bu parkeler, çok katmanlı olarak üretilirler.

Çok katmanlı olması nedeniyle oldukça dayanıklıdır ve kolay kolay deforme olmaz.

Bu parkelerin en önemli avantajı uzun ömürlü olmalarıdır.

• Masif parke: Planya ve villa tipi olmak üzere iki cins olan masif parkeler kalın oldukları için zemin yükselmesine neden olurlar. Ayrıca kabarma riski de vardır.

Villa tipi parkeler ise genelde ahşap evlerin tavan aralarında zemin kaplaması olarak kullanılırlar.

• Kontraplak zemin: Masif parke ve laminat arası bir malzemedir. Parke şeklinde çok katmanlı olarak üretilen kontraplak zemin kaplamaları, zemin yükselmesine neden olmazlar.

• Laminat ve lamine parkeler: Ahşap ve taş seçenekleri bulunan laminat parke de birçok katmandan oluşur. Sivri topuklardan, kesici objelerden, güneş ışınlarından ve kimyasal maddelerden etkilenmezler. Bu parkelere zımpara işlemi de uygulanmaz. Zımpara ve cila işlemi uygulanan lamine parkeler ise ahşap katmanlardan oluşur.
rhino
Üye
 
Mesajlar: 70
Kayıt: 29 Eyl 2007 21:55

PARKE II.

Mesajgönderen rhino » 04 Eki 2007 21:46

PARKE DÖŞENECEK ORTAMDA OLMASI GEREKENLER
• Tüm su tesisatı gözden geçirilmeli herhangi bir nedenden dolayı meydana gelen su sızıntıları giderilmelidir. Ahşabın en büyük düşmanı nem ve doğrudan su temasıdır!
• Seçilen zemin seviyesi her noktada aynı olmalıdır.
• Parke döşenecek ortamın ısısı 15 C 'den aşağı olmamalıdır.
• Boya son katı dışında herhangi bir tamirat işleminin kalmaması sağlanmalıdır.
• Parke döşenecek olan mekanın tüm doğramaları ve pencere camları takılmış olmalıdır.
• Masif parkelerin ortam rutubetine gelmesi için döşenecek mekana döşeme işlemi başlamadan en az 10 gün önce koyulmalı ve eğer naylon ambalaj içerisinde ise ambalaj bir kaç yerinden yırtılmalıdır.
• Parke döşeme işlemi bittikten sonra en az 10 günlük bir süre geçmeden sistre cila işlemi yaptırılmamalıdır. Ahşap yaşayan bir malzemedir ve uygulandığı ortamın nemine ve ısısına göre azda olsa hareketlenmeler gösterebilir. Eğer cila işlemi hemen yapılırsa parkenin gözenekleri kapanacağından ağaç ortam nemine çok daha uzun bir sürede uyum sağlayacak parke yüzeyinde kaşık denen olay meydana gelecektir.
• Cila işleminden önce beklenirken parke üzerine naylon serilmemeli sadece hava geçirgen karton kumaş gibi nefes alabileceği malzemeler serilmeli.
PARKE DÖŞEYECEĞİNİZ AHŞAP ZEMİNDE DİKKAT EDİLMESİ
GEREKEN NOKTALAR
1. Şap sık dökülmüş olmalıdır. Çekiçle şapın üzerine vurulduğunda iz yapmamalı veya çivi ile kazımaya çalışıldığında derin izler ve toz oluşmamalıdır.
2. Şap kuru ve dinlendirilmiş olmalıdır. Çimento bazlı şap en az 30 gün dinlendirilmelidir. Şap içindeki nem oranı Gann tipi higrometre ile ölçüldüğünde azami 30 olmalıdır. Nem oranı bu değere düşmeden kesinlikle parke uygulanmamalıdır.
3. Büyük çatlaklar olmamalıdır. Bu durumda sentetik reçinli katkı maddesi eklenmiş harç ile doldurulmalıdır.
4. Şap üzerinde seviye farkı olmamalıdır. Parke döşenecek zemin yeterince düz dalgasız ve kendi içinde aşırı seviye farklılıkları göstermemelidir.
5. Şap pürüzlü olmamalıdır. Parke döşenecek şapın aşırı derecede pürüzlü olması yapıştırıcı israfına neden olacağı gibi buna bağlı olarak yapışkanın kuruma sürecini de uzatacaktır.
6. Şap temiz olmalıdır. Şap üzerinde herhangi bir neden ile kalmış olan alçı çimento yığınları çelik bir spatula yardımı ile kazınarak temizlenmeli, yapıştırma işlemi başlamadan önce zemin nemli bir bez ile silinmeli veya elektrikli süpürge ile tozdan arındırılmalıdır.






MONTAJ SÜRESİ
Orta büyüklükteki bir dairenin zeminine masif parke montaj işlemi 1 gün sürer. Tutkalın sertleşmesi için en az 5-6 gün beklenmesi gerekir. Arkasından 3-4 gün gibi bir zaman alacak sistre ve cila işleminden sonra parke teslime hazır hale gelir. Yani işlemlerin tamamı için en az 10 gün montaj süresi gerekmektedir

Parke Döşenecek Yerin Rutubeti:

Ahşabın en büyük düşmanı nemdir. Çürüme, böceklenme, boyutların değişmesi yani çalışma, neme bağlı olaylardır. Parke döşeneceği ortamda doğrudan su ile temas etmediği taktirde nem alabileceği yerler sınırlıdır. Bunlar zeminin betonu ve şapı, yapıştırıcılar ve yüksek hava nemidir.
Ahşap parkelerin döşeneceği zeminin kuru olması gerekir. Çimento bazlı her türlü şap, en az 30 gün dinlendirilerek kurutulmalıdır. Kurutma süresi şapın kalınlığına, ortamın şartlarına ve mevsime göre değişmektedir. Şap içerisindeki nem miktarı yüzeyden en az 2-3 cm. derinliğine inerek kontrol edilmelidir. Ölçümde GANN Hidromette RTU 600 kullanıldığı taktirde şapın azami nem değeri 30 olmalıdır. Döşeneceği ortamın ısıtma sistemi ve denge rutubeti dikkate alınarak kurutulmuş olan masif parke, döşeneceği ortamda bir süre bekletilmelidir. Bu süre parkenin kendisini döşeneceği ortama uydurabilmesi ve ortamın denge rutubetine ulaşabilmesi için yeterli olmalıdır. Mevsime, parkenin rutubet derecesine, boyutlarına ve ağaç türüne göre 1 ile 3 ay arasında değişmektedir. Daha sonra istenmeyen durumlarla karşılaşılmamak bu sürelere riayet edilmelidir. Kuru ahşap, doğrudan su ile temas ederse, ya da yüksek hava neminde uzun süre kalırsa şişer ve boyutları değişir. Şişme sonucu ortaya çıkan şekil bozukluklarının tamir edilme imkanı yoktur. Sökülüp yenilenmesi gerekmektedir.
Ahşapla birlikte problemsiz bir hayat sürdürmek istiyor isek, yapacağımız tek şey onu nemden korumaktır.
PARKELERİN ARALARININ AÇILMASI

Masif parke havanın nemi, sıcaklığı ve ortamın durumundan maksimum etkilenir. Fazla sıcak ve kaloriferli ortamlarda parkelerin aralan rahatsız edecek derecede açılır ve ortamda hoş olmayan bir yüzey oluşur.
PARKENİN ŞİŞMESİ VEYA ZEMİNDEN AYRILMASI
Sebebleri:

• Parkenin çok kurutulmuş olması
• Kullanılan tutkalın cok bekletilmiş olması
• Zeminin zayıf ve kalitesiz olması
• Zeminin yeterince temiz olmaması
• Zeminin aşırı nemli olması

Eğer şişme döşendikten sonra ilk on saat içinde olmuş ise bunun tek nedeni parkenin aşırı nem emmiş olmasıdır. Döşenecek olan parkenin nem oranı %8-12 arasında olmalıdır. Bilindiği gibi parke tutkalları genelde su bazlıdır. Tutkal sarfiyatı m2 de 1 kg . yi geçmemelidir. Aksi takdirde bu parkenin altına su dökmek ile eşdeğerdir. Tutkal bile dolgu maddesi olarak kullanılmamalıdır. Parkenin zeminden ayrılması veya şişmesi cila işleminden hemen sonra meydana gelmiş ise bunun nedeni şapın sağlam,temiz ve tutkalın gereğinden fazla bekletilmiş olmasıdır. Bekletilen tutkal yüzeysel olarak sertleşmeye başlar ve üzerinde yapışma işlemini engelleyen kuru bir tabaka oluşur. Cila işlemi parkenin üzerinde önemli bir gerilime neden olacaktır. Dolayısıyla kötü bir zemine ve/veya bekletilmiş bir tutkalla uygulanan parke zemine gerektiği gibi yapışmayacak ve cila işleminin neden olduğu aşırı gerilim nedeni ile zeminden ayrılabilecektir.
rhino
Üye
 
Mesajlar: 70
Kayıt: 29 Eyl 2007 21:55

Mesajgönderen rhino » 04 Eki 2007 22:07

vala üşendim:))) ısıtma tesisatı ile ilgili birşeye ihtiyacınız olursa yardımcı olurumm.:P öğrenci arkdşlarımmm:P
rhino
Üye
 
Mesajlar: 70
Kayıt: 29 Eyl 2007 21:55

Mesajgönderen creator » 04 Eki 2007 23:27

Tam da malzeme araştırırken çok iyi oldu teşekkürler...
TÜRKÇEMİZİ KURALLARINA UYGUN BİÇİMDE KULLANALIM...
Kullanıcı avatarı
creator
Site Admin
 
Mesajlar: 1008
Kayıt: 18 Şub 2007 13:56
Konum: İSTANBUL

Mesajgönderen maglor » 04 Eki 2007 23:52

paylaşım için teşekkürler...
iç mi mimar yoksa iç mimar

Resim
Kullanıcı avatarı
maglor
Moderatör
 
Mesajlar: 605
Kayıt: 21 Nis 2007 00:48


Dön Malzemeler ve Uygulamaları

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 7 misafir