Yetenekli miyim? Bunu Nasıl Anlayabilirim?

[cikolatt]

Merhaba...Öss yavaş yavaş geliyor. Ben eşit ağırlık öğrencisiyim aslında. Çünkü mühendislik veya tıp düşünmüyordum. Sözel konularda çok başarılı biriyimdir aslında, ama iç mimariye bir ilgi duyuyorum. İşletme, ya da bankacılık gibi bir meslekle hayatımı sürdürmek istemediğimi fark ettim artık...İç mimarlığa eşit ağırlık öğrencileri de girebiliyor hem.

Sorum şöyle. Bir insan iç mimari okumak için uygun ya da yetenekli olup olmadığını nasıl anlar ki? Çünkü uzaktan bakıp imrenmekle, içinde olup okumak başka başka şeyler. Davulun sesi uzaktan hoş geliyor yani.Tavsiyeleriniz varsa çok sevinirim gerçekten.

[bebek]

Yetenek dediğimiz şey eğitimle ortaya çıkan bir şeydir. Ve gerekli eğitimi aldığında hiçbir insanın yeteneksiz olarak sıfatlandırılabileceğine inanmıyorum. Eğer ben bu mesleği hayatım boyunca zevkle icra ederim, buna inanıyorum ve başarıacağım dersen kime önünde duramaz. Yetenek gibi şeylere çok da takılmamak gerek fikrimce.

[maglor]

Fikrimce, yetenek dediginiz sey o kadar da hafife alinacak bir durum degildir, bu sizin icinizde olan bir seydir evet, bu mekanizmaya yillarca dokunmadiginiz icin icinizde olup olmadiginin farkinda olmamis olabilirsiniz, evet, meydana cok calisarak cikar, evet, ama yetenegini ne derece kullandigina baglidir hangi is de yetenegin varsa onu iyi yaparsin, neyi iyi yaparsan seversin, neyi seversen basarirsin... Sadece calismayla ben bu isi yaparima inanmayla o is bir yere kadar gider... Saygilar...

Yeteninin farkina ise nasil varirsin, genel olarak yetenekler kücük yaslarda farkedilir, 3 ile 7 yas arasinda, mesela cocuk o zamanlar cok iyi topa vurur, bir müzik aletini hemen anlar elinden düsürmez, kalemi elinden birakmaz, cabuk okumayi cözer, sürekli biseyler karalar... Bu zamana kadar yeteneginin farkinda degil isen o yönde egilimlere girersin.. mesela resim cizmeye calisabilirsin kendi kendine, tasarim yapmaya calisabilirsin, hayal etmeye calisabilirsin, belli bir süre sonra her girdigin ortamda su surda olsa, su söyle olsa daha güzel olur diyebilmeye baslarsin... o asamada hala sikilmamissan üzerine gidersin sonrasida cok calismaya kalmis..

[bebek]

Öncelikle Türkçe kurallara dikkat etmelisin sanırım sayın maglor. İkinci olarak sanırım biraz ve çocuk gelişimi hakkında araştırma yapsanız fena olmaz Bahsettiğiniz 3-7 yaş arası çocuğun kişilik gelişmini etkileyen süreci içerir, eğitim ya da yeteneklerini değil. Zira benim 3-7 yaşıma bakılırsa hatta 0-18ime bakılırsa bile iç mimarlıkla hiçbir alakam yoktu. Ama şu an şuna inanmıyorum ki hiçbir hocam benim tasarım konusunda başarısız olduğumu söylesin. Bunu söylerken de eminim ki eğitimle daha da gelişeceğimi de ekleyeceklerdir. Bu yüzden bence amaç önemlidir. Siz eğitimsiz başarılı olmuş, ben buna sadece yeteneğime borçluyum diyen birisi gördünüz mü? Ben hiç zannetmiyorum.

[maglor]

Merhaba arkadasim, cocuk gelisimi hakkinda belki de bilmeyeceginiz kadar arastirma yaptim ve egitimler aldim, ayrica ev arkadasim ve eski kiz arkadasim okul öncesi ögretmenliginde okuduklari icin sürekli onlarin dersleri ile ic iceydim, proje teslimlerimden bir tanesi kres tasarimiydi, bu durumda cocuklarin gelisim süreclerinden bir hayli haberdarim... Daha fazlasini cocugum oldugunda ögrenirim artik.. Sizin öss puaniniza göre geldigi yerden baslamissiniz olaya ve sevmissiniz severek tasarliyorsunuz ki severek tasarlamak icin bile icinizde o yetenek olmasi lazim, bunun farkina gec vardiginiz icin üzgünüm, ama an azindan farkina vardiginiz icin sevindim...

saygilar...

[abdullah alkan]

Yetenek dediğimiz şey eğitimle ortaya çıkan bir şeydir. Ve gerekli eğitimi aldığında hiçbir insanın yeteneksiz olarak sıfatlandırılabileceğine inanmıyorum. Eğer ben bu mesleği hayatım boyunca zevkle icra ederim, buna inanıyorum ve başarıacağım dersen kime önünde duramaz. Yetenek gibi şeylere çok da takılmamak gerek fikrimce.

doğru yaklaşım bu.

her konu başlığına aynı şeyi yazmaya devam edecğim;
GÜZEL SANATLAR AŞKSIZ OLMAZ.
yaptığın işi sevmek bile değil; "sevdiğin işi yapmak" önemli olan.
yetenek geliştirilebilir.
sorgulayan, öğrenmeye açık, araştırmayı bilen bireyler yetiştirmektir üniversitenin görevi.
üniversiteyi bitirdiğinde içmimar olmazsın.
içmimarılığı öğrenmeye hazır olursun.

[bebek]

Merhaba arkadasim, cocuk gelisimi hakkinda belki de bilmeyeceginiz kadar arastirma yaptim ve egitimler aldim, ayrica ev arkadasim ve eski kiz arkadasim okul öncesi ögretmenliginde okuduklari icin sürekli onlarin dersleri ile ic iceydim, proje teslimlerimden bir tanesi kres tasarimiydi, bu durumda cocuklarin gelisim süreclerinden bir hayli haberdarim... Daha fazlasini cocugum oldugunda ögrenirim artik.. Sizin öss puaniniza göre geldigi yerden baslamissiniz olaya ve sevmissiniz severek tasarliyorsunuz ki severek tasarlamak icin bile icinizde o yetenek olmasi lazim, bunun farkina gec vardiginiz icin üzgünüm, ama an azindan farkina vardiginiz icin sevindim...

saygilar...

Okul öncesi öğretmenliğiyle çocuk psikolojisi biraz daha farklı kavramlar sanırım. Neyse mühim değil daha fazlası. Evet, sanırım bence de aşk gerekli biraz mesleğe karşı. Yeteneğimin geç fark edilmesi değil, yeneklerimi hayallerime göre geliştirmem diyelim biz buna. İnsan isteyince ve gerekli azmi gösterince bence başaramayacağı şey yoktur.

[maglor]

Bu konuda haklisin insan isteyince basaramayacagi sey yoktur, ama dedigim gibi yetenek kavrami eger cok basit bir sey olsaydi özel olarak nitelendirilmezdi... Cünkü her insanin icinde bir seye karsi yetenegi vardir, benim mesela futbola karsi yetenegim daha bu sene cikti ortaya...